İnternetin hayatımıza girmesi ve nerdeyse bütün işletmelerin online mecralara taşınmasıyla birlikte elbette müzik sektörü de aynı kalmadı, o da taşındı. Bir açıdan yeni müzisyenlerin kendini göstermesi kolaylaşmış olsa da diğer yandan onlar belli bir kitleye erişene kadar geçen süreçte pek çok yardımcı kişi veya faktörler gittikçe para tuzağına dönüştü. Gerçi artık pek çok şey para tuzağına dönüştü, iş ahlakı denen şey büyük darbe aldı ama umutsuz olmakta pek işe yaramayacak nasılsa, biz dikkatli olalım :)
Gelişen teknoloji/internet bize hangi imkanları veriyor?
Sözü çok uzatmadan müziğimizi bağımsız olarak
yapmanın/yayımlamanın artı ve eksilerine kısaca göz gezdirelim. Diyelim ki
şarkı yazan, üretken bir kişisiniz. Diğer türlü böyle bir işe kalkışmazdınız
bence :) Müziğini paylaşma ateşi en hararetli olanlar genellikle şarkı yazanlardır :) 2 seçeneğiniz var; ya çok
paranız olacak ya her işinizi kendiniz yapacak kadar becerikli, yetenekli
olacaksınız. Mesela en az bir enstrüman çalmayı bilmelisiniz. Şarkıyı
yazdığınız gibi vokalliği yapabilmeli, bir müzik prodüksiyon programı kullanabilmeli,
bütün yaptıklarınızı güzelce kaydedebilmeli, video çekebilmeli, bunun kurgusunu
yapabilmelisiniz. Bütün bu prodüksiyon aşamasının altından kalkabildiyseniz
inanın bir yapım şirketinin size verebileceği pek bir şey yok. Onlara
ihtiyacınız artık yok. Çünkü artık distribütör firmalar/web siteleri sayesinde
şarkınızı itunes, spotify, deezer gibi dijital marketlere koymanız çok kolay
bir iş. Her şey bittikten sonra sosyal medyayı, interneti iyi kullanıp
tanıtımını yapabilmeli mümkün olduğunca fazla kişiye ulaşıp müziğinizi
tanıtmaya çalışmalısınız. Nasıl? Kimseye ihtiyacımız olmadan her türlü olanağa
teknoloji/İnternet sayesinde sahibiz değil mi? Yani evet, tabii ki!
Nelere dikkat etmeliyiz ?
Buraya kadar her şey güzel ama bu kadar şeyi tek başınıza
yapmanız hayli zor bir iş. Yani sizin hem
besteci hem şarkıcı, hem aranjör, hem ses mühendisi hem reklamcı olmanız
gerek. Biraz ütopya gibi. Sonuçta bazı bölümlerde yardım alacaksınız. Mesela
kayıt/mix işlerinden anlamıyorsanız yaptıracağınız işin kalitesine göre
çalışacağınız kişiye göre en yüklü bütçeyi buna ayıracaksınız. Sonuçta esas
ürünümüz müzik. Ödeyeceğiniz para ve ortaya çıkan işin kalitesinden emin
olmalısınız. İş bittikten sonra hüsrana uğrarsanız bu işin geri dönüşü yok. Ve
maalesef hiç kimse ben yapamam demiyor günümüzde. Kime gitseniz ne kadar iyi
olduğundan bahsedecek, çalan müzisyen demo ise daha az, albüm derseniz daha çok
isteyecek, herkes sizin işinizi ekmek kapısı olarak görecek sonuçta. Hadi
diyelim bunu kendiniz yaptınız hatta klibi de kendiniz halledebilirsiniz.
İmkanlar artık çok genişledi ve projeyi biraz basit/sade tutarak altından daha
kalkılır bir şeyler üretebilirsiniz. Fakat buraya kadar ne kadar harcamış
olursanız olun, ne kadar kaliteli yapmış olursanız olun, PR dediğimiz Müzik Pazarlama olmadıktan sonra hiçbir anlamı yok maalesef. Haliyle bu durum promosyon/tanıtım
aşamasını en önemli mevzu haline getiriyor.
Dolayısıyla dijital müzik marketlere şarkınızı koyarken aracı
kullanacağınız kuruluşlar/web siteleri size çok çeşitli seçenekler sunacak,
promosyon amaçlı pek çok hizmet satmaya çalışacaktır. Bu kısımda komisyon
oranları ve aldığınız promosyon paketlerinin bedeli/getirisi gibi rakamları
dikkatli okumanız ve değerlendirmeniz gerek. Yani yapılan her işi, atılacak her
adımı 4 değil 14 gözle takip etmeniz lazım.
Ne gerek var anlaşırım bir yapım şirketiyle diyorsanız
onlar size, magazin potansiyeli olan biri olmadığınız sürece sponsor olmayacak.
Yani bütün bu masrafları zaten siz yapacaksınız. Yapım şirketleri ve iş
yaptıracak olduğu kişiler de para kazanacağı için zaten size kimse hayır
demeyecek. Yani gerçekten dinlenmeyecek bir müziğiniz varsa her şey bittikten
ve o kadar harcama yapıldıktan sonra büyük bir hüsrana uğrayabilirsiniz. Bu
süreçte herkes yapılan işe maddi bakıp manevi tarafını uyarmak yerine es
geçecek.
Kendimizi farklı alanlarda geliştirdiğimiz sürece işimiz kolaylaşacak
Çok kötümser bir tablo çizmiş olabilirim ama gerçekleri söylüyorum maalesef, tecrübeyle sabittir. Söylüyorum ki; dikkat etmeniz gereken ip uçlarını vermiş olayım. Sonuçta elimizde bunca imkan varken müziğimize güveniyorsak ve çevreden aldığımız güzel geri bildirimler varsa( arkadaşların verdiği gazlardan bahsetmiyorum aman diyim aldanmayın onlara :) denemeye değer. En azından kendi hayal ettiğimiz müziği kaydedebilecek yönde teknik bilgi/donanımımızı geliştirirsek, bütçemizi, harcanacak kalemlere iyi dağıtabilirsek hiçte zor bir iş değil. Hele ki mevcut dinleyici kitlemiz de zaten varsa, sosyal mecralarda bize destek olacak kişiler varsa işin yarısı bitmiş demektir.
Bu
yazımda kendi tecrübemden hareketle bazı konulara dikkatinizi çekmek istedim. Sonraki yazılarda aracı kullanabileceğiniz müzik dağıtım şirketlerini karşılaştırmalı olarak inceleyeceğiz. Bekleyemem ben diyorsanız sizi aşağıdaki videoya alalım :)
Yazıyı paylaşarak bağımsız müzisyenlikle ilgilenen başka arkadaşlarımızın da faydalanmasını sağlayabilirsiniz. Tabii ki yanlış olduğumu düşündüğünüz bir konu varsa veya bunun gibi farklı tecrübeleriniz varsa lütfen bizimle paylaşın.
Güncel haberler ve projeler için Facebook veya Instagram hesaplarımızdan takip edebilirsiniz. Şimdiden teşekkürler! Sonraki yazıda görüşmek üzere!